Aşık Veysel Şatıroğlu, Türk halk müziğinin en önemli isimlerinden biri olarak, sadece müziğiyle değil, aynı zamanda hayat hikayesiyle de birçok insana ilham vermiştir. "Ben asıl şimdi kör oldum" sözü, onun derin yaşam felsefesini ve özlem duygusunu en iyi şekilde yansıtan ifadelerdendir. Görme yetisini kaybettikten sonra, bu ifadeyle aslında hayatın gerçek anlamı üzerine düşündüklerini gösterir. Veysel'in hayatına dair bilmediğiniz birçok yönü ve düşünceleri, sanatının derinliklerinde gizlidir. Onun ölümünden sonra bile sözleri, halk arasında yankı bulmaya devam etmekte ve Türk kültürünün temel taşlarından biri olarak yaşamaktadır.
Aşık Veysel, 1894 yılında Sivrialan köyünde, Türkiye'nin Sivas ilinde dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlarda başlayan müzik aşkı, onun hayatının merkezinde yer almıştır. Ailesi, Veysel'in müzikal yeteneğini erken yaşlarda keşfetmiştir. Ancak, 7 yaşında geçirdiği bir hastalık sonucu görme yetisini kaybetmesi, hayatını ve sanatını derinden etkilemiştir. Bu kayıp, ona yaşamında farklı bir pencere açmış ve kendisini müziğine adamasına vesile olmuştur. Veysel'in eserleri, hayatın zorlukları, sevgi, ayrılık ve doğa gibi temalar etrafında şekillenmiştir. Bu nedenle onun eserleri, yalnızca müzik değil; aynı zamanda birer şiir niteliğindedir.
Aşık Veysel'in en dikkat çekici yanlarından biri, körlük durumunun sanatı üzerindeki etkisidir. Duyduğu müzik ve tabiatın sesleri, ona farklı bir dünya sunmuştur. Bu yüzden, Veysel'in şarkılarında doğanın ve insan ruhunun derin yansımaları mevcut. Onun "Ben asıl şimdi kör oldum" sözü, sadece fiziksel bir kaybın değil; aynı zamanda yaşamın kayıpları ve özlemleriyle dolu olan bir ruh hali ifadesidir. Bu cümle, aslında hayata bakış açısını ve kaybettiği şeylerin özlemini sergiler. Veysel, hayatı boyunca hem sevdiği insanları kaybetmiş, hem de doğanın güzelliklerini görme şansına sahip olamamıştır. Bu durumu müzikal ifadeleriyle; Türk halk müziği repertuvarına kattığı eserlerle gözler önüne sermiştir.
Bu derin hissettiği duygular onu, diğer sanatçılardan ayıran en önemli unsurlardan biridir. Aşık Veysel, Türk halk müziğinin yanı sıra halk edebiyatında da önemli bir yere sahip olmuştur. Tüm bu yönleriyle, eserleri zamanla birçok nesli etkilemiş ve bu gün bile dinlenmeye devam etmektedir. Onun hayatı; mücadele, aşk, kayıp ve umut dolu bir serüven olarak, mürekkep bir tablo gibi insanlara ilham vermekte. Veysel'in hayranları, onun eserlerini dinleyerek sadece müzik değil, aynı zamanda bir ruh hali ve yaşam felsefesi yakalamış olurlar.
Sonuç olarak, Aşık Veysel'in bilinmeyen yönlerini keşfetmek, sadece müziğini anlamakla kalmayıp, kayıp ve sevgi temalarının derinliklerine inmeyi gerektiriyor. Onun sözleri, tüm duygu yoğunluğuyla dinleyicilere ulaşan bir haykırış gibi adeta. "Ben asıl şimdi kör oldum" sözü, bir kaybın getirdiği çaresizliğin yanında, aynı zamanda bir yaşam felsefesinin yansımasıdır. Aşık Veysel, yalnızca bir sanatçı değil; aynı zamanda bir yaşam öğretmeni olarak Türk kültüründe yaşamaya devam etmektedir.