Bu dava, ülkede cinsiyet temelli şiddet ve adalet sistemi üzerine geniş çaplı tartışmalara yol açmıştı. Pelicot, hakkında öne sürülen suçlamalara dair detaylı bir açıklama yaptı ve masumiyetini savundu.
Fransa'nın güneyindeki küçük bir kasabada yaşayan Pelicot, yıllardır aynı mahallede oturan genç bir kadına tecavüz etmekle suçlanıyor. Genç kadının, olayın ardından yaptığı şikayet ve verdiği ifadeler üzerine başlatılan dava, kısa sürede ulusal medyada geniş yer buldu. Kamuoyunun da dikkatini çeken davada, kadın hakları savunucuları ve sivil toplum örgütleri tepkilerini dile getirdi.
Dominique Pelicot ise avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, suçlamaların asılsız olduğunu ve olayın kendisinin itibarsızlaştırılması amacıyla kurgulandığını öne sürdü. Pelicot, “Yıllardır yaşadığım bu mahallede, tüm komşularımla iyi ilişkilerim var. Suçlamalar tamamen gerçek dışıdır ve hukuki süreçte masumiyetimin kanıtlanacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, mağdurun avukatı, müvekkilinin yaşadığı travmanın ciddi olduğunu belirterek, olayın delillerle sabit olduğunu ve yargı sürecinde adaletin yerini bulmasını beklediklerini söyledi. Avukat, “Bu süreçte, müvekkilim hem psikolojik hem de fiziksel olarak büyük bir zarar gördü. Davanın sonuna kadar takipçisi olacağız.” dedi.
Fransız kamuoyu ise davayı yakından izlemeye devam ediyor. Ülkede son yıllarda cinsiyet temelli suçlarla ilgili artan farkındalık ve davaların sayısındaki artış, kadın hakları savunucuları için önemli bir mücadele alanı oluşturdu. Dominique Pelicot davası da bu bağlamda sembolik bir önem taşıyor.