Isparta'da bu yıl baharın getirdiği sıcak havaların ardından aniden düşen sıcaklıklar, tarım sektöründe büyük kayıplara neden oldu. Özellikle elmada, gülde, kirazda ve kayısılarda zirai don etkisiyle oluşan zarar, çiftçileri zor bir duruma soktu. Don olayları, yaklaşık 1500 yıl önce tarımın başladığı topraklar olan Isparta'da, pek çok üründe verim kaybıyla sonuçlandı. Yöre çiftçileri, iklim değişikliğinin etkilerini hissetmeye başlamışken, beklenmedik don olayları karşısında çaresiz kaldı. Bu durum, sadece tarımsal üretim açısından değil, aynı zamanda yerel ekonominin gidişatı üzerinde de olumsuz etkiler yaratacak gibi görünüyor.
Özellikle gece saatlerinde meydana gelen wirkes-zirai don olayları, elma, gül, kiraz ve kayısı ağaçları üzerinde ciddi hasara yol açtı. Tarım uzmanları, donun etkilerinin 2000-3000 rakım arasındaki bölgelerde daha etkili olduğunu belirtiyor. Uygulanan zirai mücadele yöntemleri ve koruma tedbirlerine rağmen, bir çok çiftçi ağaçların sağ kalmasının tehlikeye girdiğini ifade ediyor.
Elma bahçeleri, Isparta'nın en önemli tarımsal ürünleri arasında yer alıyor. Bahar aylarının bu dönemi, elma ağaçlarının çiçeklenme dönemi olarak biliniyor. Ancak yaşanan ani zirai don, çiçeklerin dökülmesine ve dolayısıyla meyve veriminin düşmesine neden oldu. Çiftçiler, bu yıl elma hasadından umutlu iken, bu don olayları ile yıkıma uğramış durumda.
Devlet destekleri ve teşvik olarak sunulan programlar, çiftçilerin bu zorlu dönemden sıyrılmaları için önem kazanıyor. Ancak birçok üretici, verilen desteklerin mevcut zararı telafi etmede yetersiz olduğunu düşünüyor. Çiftçiler, sadece hasar tespitinin yapılmasının yeterli olmadığını, bir an önce çözüm üretilebilmesi adına daha etkili destek mekanizmalarının kurulması gerektiğini belirtiyor.
Isparta'da artık zirai don olaylarının önlenmesi için önlem alınması gerektiği vurgulanıyor. Çiftçiler, tarım alanında daha dayanıklı ve iklim koşullarına uyum sağlayabilen türlerin geliştirilmesi için araştırmalara ihtiyaç olduğunu dile getiriyor. Tarım Bakanlığı'nın da bu durumu göz önünde bulundurarak acil önlemler alması gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca, yerel yönetimlerin de bölgedeki tarımsal hasarı önlemek adına gereken tedbirleri hızla devreye sokması gerektiği düşünülüyor.
Son olarak, zirai don nedeniyle yaşanan kayıpların, sadece tarımsal üretimi değil, aynı zamanda yerel ekonomiyi de derinden etkileyeceği kaydediliyor. Çiftçiler, bu kayıpların karşılanabilmesi için ürün fiyatlarının yükselmesi gerektiğini savunuyor. Tüm bu olumsuz gelişmeler, Isparta'nın tarım potansiyelini tehlikeye atmakta ve çiftçilerin gelecekteki beklentilerini belirsiz kılmaktadır.
Özetle, Isparta'da yaşanan bu zirai don olayı, hem tarımsal üretim hem de yerel ekonomi açısından ciddi bir tehlike oluştururken, aynı zamanda çiftçilerin geleceğe dair umutlarını da azaltmıştır. Isparta'nın bu zorlu döneminde, yapılacak olan destekler ve alınacak önlemler, bölgede tarımsal sürdürülebilirlik açısından büyük bir önem taşımaktadır. Çiftçilerin sesi duyulmalı ve bu konuda acil adımlar atılmalıdır.