İstanbul'da gerçekleştirilen geniş çaplı bir operasyonda, Dev-Yolu ve DHKP-C terör örgütü ile bağlantılı olduğu iddia edilen 35 kişi gözaltına alındı. Operasyonun en dikkat çekici unsurlarından biri ise, döneminde Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevini yürütmüş olan eski başkan Şükrü Genç’in de gözaltına alınması oldu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen operasyon, güvenlik güçlerinin geçmişte terör örgütüyle bağlantılı olduğu bilinen kişilere dair sürdürdüğü çalışmaların bir parçası olarak öne çıkıyor.
DHKP-C (Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi), 1970’li yıllardan beri Türkiye’de faaliyet gösteren bir terör örgütü olarak bilinir. Özellikle sosyalist ideolojiyi benimseyen bu yapı, zaman zaman silahlı eylemler, suikastlar ve çeşitli protestolar düzenleyerek varlığını sürdürmeye çalışmıştır. Devletin güvenlik kuvvetleri, bu örgütle mücadelede kararlı adımlar atarak, örgütün eylem potansiyelini en aza indirgemeye yönelik operasyonlar düzenlemektedir. Son olayda da görüldüğü gibi, tehlikenin boyutları her geçen gün artarken, güvenlik güçleri uyguladıkları operasyonlarla bu tür tehditleri bertaraf etmeye çalışıyor.
Şükrü Genç gibi tanınmış bir ismin gözaltına alınması, olayı daha da çarpıcı hale getiriyor. Uzun yıllar boyunca sosyalist ve sol görüşlü bir siyasetçi olarak bilinen Genç’in, DHKP-C ile bağlantıları ileri sürülürken, bu durum kamuoyunda büyük bir şok etkisi yarattı. Gözaltına alınan diğer kişilerin de özellikle sosyalist hareketler içinde yer alması ve geçmişteki eylemleriyle anılması, toplumda bu örgütün ulaştığı boyutlar hakkında önemli bir tartışma başlattı.
Gözaltı operasyonu, İstanbul’un çeşitli ilçelerinde eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. Gözaltına alınan şahısların bazıları, sosyal medya platformlarında örgüt yandaşlığı yaptığı, gizli toplantılara katıldığı ve örgütün propagandasını yaydığı iddialarıyla gündeme gelmişti. Ayrıca, bazı adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda terör örgütü materyali ve elektronik cihaz da ele geçirildi. Emniyet yetkilileri, söz konusu kişilerin, kamu düzenine yönelik suçlar işlediği ve toplumda korku yaratan eylemlere karıştıklarını belirtti.
Kamuoyunda, operasyonla ilgili olarak çeşitli tepkiler gündeme geldi. Bir grup, gözaltıların siyasi bir müdahale olduğunu öne sürerken, diğerleri ise güvenlik güçlerinin terörle mücadelesinin devam etmesi gerektiğini belirtti. Bu durum, toplumda derin bir bölünmeye ve farklı bakış açılarına yol açarak, hem destekleyici hem de eleştirel yorumların artmasına zemin hazırladı.
Gözaltına alınanların ifadeleri ve yürütülen soruşturmanın detayları, ilerleyen günlerde kamuoyuna açıklanacak. Emniyet yetkilileri, DHKP-C’ye yönelik savaşın devam edeceğini ve bu tür operasyonların sürpriz olmadığını vurguladı. Kamu güvenliğini tehdit eden unsurların, her türlü faaliyetlerinin yakından takip edileceği yönündeki açıklamalar, güvenlik güçlerinin kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.
Bu operasyonun toplumda yaratmış olduğu etki ve tartışmalar, elbette ki önümüzdeki günlerde de konuşulmaya devam edilecektir. Şükrü Genç gibi önemli bir ismin, böyle bir durumla anılması, siyasi ortamı da etkileyecek bir gelişim olarak değerlendiriliyor. Ancak, ülke genelinde yaşanan bu tür operasyonlar, yürütülen mücadelede önemli bir adım olarak görülmektedir. İstanbul’da yaşanan bu gelişmeler, terörle mücadelede ne denli kararlı olduğuna dair örnekler sergilemeyi sürdürüyor. Bu bağlamda, önümüzdeki günlerde farklı açıklamalar ve gelişmeler gündeme gelebilir. Gözaltıların ardından yapılacak olan yargı süreci, sürecin doğru bir şekilde işlemesini sağlayacak önemli bir yargılamanın kapısını aralayacaktır.