Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde meydana gelen korkunç tekne yangını, uluslararası basında geniş yankı uyandırdı. 148 kişinin hayatını kaybettiği bu trajik olay, özellikle bölgedeki deniz seyahatinin zorlu koşullarını bir kez daha gündeme getirdi. Yangının nedenleri ve kurtarma çalışmalarıyla ilgili detaylar, Kongo hükümeti ve uluslararası yardım kuruluşları tarafından paylaşıldı.
Yangın, 13 Ekim 2023 tarihinde, Kongo Nehri üzerindeki bir yolcu teknesinde patlak verdi. Tekne, başkent Kinşasa’nın yaklaşık 200 kilometre amansız derinliklerinde, köyler arasında taşımacılık yapan bir seferdeydi. Yangının çıkış sebebi henüz belirlenmiş olmasa da, tanıkların ifadelerine göre teknenin motorunda bir arıza meydana geldiği ve bunun da alevlerin hızla yayılmasına yol açtığı söyleniyor.
Görgü tanıkları, yolcuların panik içinde teknenin bordalarından atlamaya çalıştıklarını ve yangının hızla yayılarak içeriyi sarıp sarmaladığını belirttiler. Olay yerine ulaşan kurtarma ekipleri, çoğu insanın hayatını kaybettiğini ve kurtarma çalışmalarının ardından sadece az sayıda yolcunun sağ kurtulduğunu bildirdi. Yangın sonucunda teknenin alev alev yanmasının ardından geriye kalan enkaza ulaşmanın ise oldukça güç olduğu ifade edildi.
Kongo hükümeti, yaşanan bu facia sonrası derin üzüntü duyduğunu belirtti ve hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diledi. İçişleri Bakanı, ülkede deniz seyahat güvenliği konusunda acil reformların gerekli olduğunu vurguladı. Olay sonrası, ülke genelinde gerçekleşen deniz yolculuklarının güvenliğinin artırılması için denetimlerin sıkılaştırılacağına dair açıklama yapıldı.
Uluslararası yardım kuruluşları da duruma kayıtsız kalmadı. Olayın hemen ardından, bölgedeki insani yardım çalışmalarını artırmak için seferberlik ilan edildi. Söz konusu kuruluşlar, hayatta kalanların ihtiyaçlarını karşılamak üzere besin, giysi ve sağlık malzemesi yardımı sağladı. Birçok organizasyon, Kongo’daki su yollarının güvenliği için destek çağrısında bulundu ve bu tarz trajik olayların yeniden yaşanmaması için çözüm önerileri geliştirmeye başladı.
Bu olay, Kongo'daki deniz taşımacılığının riskleri ve güçlükleri hakkında yeniden bir tartışma başlattı. Kongo Nehri’nde suların tehlikeli yüksekliklere çıkmasının ve kıyıların değişkenliğinin, bölgedeki ulaşımı tehdit eden önemli unsurlar olduğu biliniyor. Türkiye'de ve dünyada benzer olayların yaşanmaması adına, deniz ulaşımındaki güvenlik standartlarının nasıl yükseltileceği konusunda fikir birliğine varılması gerektiği önemle vurgulandı.
Kongo'daki bu trajik yangın; deniz yolcu taşımacılığının belki de en karanlık yüzünü ortaya koydu. Eğitim eksikliği, güvenlik standartlarının yetersizliği ve yetersiz altyapı, misafirlerin ve bölge halkının hayatını tehlikeye atan sorunlar olarak görünmekte. Sadece bu olayın sebeplerinin değil, aynı zamanda önlenebilir olması için gerekli adımların atılması gerektiği uluslararası arenada yankı uyandırıyor. Gelişmeler, hem yerel hem de uluslararası toplumda büyük bir harp oluşturmayı sürdürüyor.
Kamusal alanlarda deniz seyahati güvenliği konusundaki farkındalığın artırılması, hizmet veren şirketler için de önemli bir adım olacaktır. Bu ilgiyle birlikte, Kongo'da deniz yolculuğunun daha güvenli bir hale gelmesi hedefleniyor. Ancak, bu hedefe ulaşmak için hükümetin, sivil toplum kuruluşlarının ve yerel toplulukların el birliğiyle çalışması şart. Önümüzdeki günlerde yapılacak olan oturumlar ve kamuoyu bilgilendirmeleri, bu konuda ne kadar yol alınacağına ışık tutacaktır.