Son dönemde yaşanan gelişmeler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üst kademesindeki komutanların yargılandığı davalarla gündeme geldi. Bu davalara ilişkin verilen kararlar, geniş bir kesim tarafından merakla takip edilirken, özellikle Özel’in yapmış olduğu açıklamalar dikkat çekti. Kendi bilgi birikimi ve deneyimleriyle öne çıkan Özel, komutanların yargılandığı mahkeme süreçlerinin şeffaflık ve adalet anlayışını sorgulayan bir yaklaşım benimsedi.
Özel, yaptığı açıklamalarda söz konusu davaların, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin operasyonel yeteneklerini ve moralini olumsuz etkileyebileceğini belirtti. "Bu şekilde yapılan yargılamalar, yalnızca bireyleri değil, tüm ordunun itibarını zedelemektedir," diyen Özel, adalet sisteminin sağlıklı bir işleyişe sahip olması gerektiğinin altını çizdi. Komutanların yargılandığı duruşmalarda, bazı belgelerin gizliliğinin vurgulanması ve tanık ifadelerinin sorgulanması gerektiğini ifade eden Özel, adaletin yerini bulmadığı takdirde kamuoyunda daha büyük bir güvensizlik oluşabileceğini belirtti.
Tepkilerin büyümesi üzerine Özel’in sosyal medyada yaptığı paylaşımlar da dikkatlardan kaçmadı. “Her kaybolan gün, vatansever komutanlarımız için bir kayıptır,” diyen Özel, askeri disiplin ve kamu güvenliği açısından da hassas noktaların göz ardı edilmemesi gerektiğini dile getirdi. Özel, yargı sisteminin bu tür durumları politik bir malzeme olarak kullanmaktan kaçınması gerektiğine vurgu yaparak, bu tür olayların toplumda infial yaratabileceğini belirtti.
Özel’in açıklamalarının ardından sosyal medya kullanıcıları arasında geniş bir etkileşim gerçekleşti. Birçok kişi, Özel’in görüşlerini destekleyerek, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefine ve onuruna yönelik saldırılarda bulunulduğunu dile getirdi. #AdaletİçinYanındayız hashtag’iyle yapılan paylaşımlar, toplumun önemli kesimlerinin bu olaya nasıl bakmış olduğu konusunda ciddi bir kamuoyu oluşturdu. Özel’in destek mesajları, davaların seyrinin değişebileceği yönünde bir umudu da beraberinde getirdi.
Bununla birlikte, halk arasında oluşan bu tepki, sadece askeri kısım ile sınırlı kalmadı. Eğitimden sağlık sektörüne, iş yaşamından sosyal hayata kadar birçok alanda adalet arayışının ön planda olduğu gözlemleniyor. Bunun sonucunda, çeşitli sosyal gruplar, dernekler ve sivil toplum kuruluşları, komutanların uğradığı bu haksızlıklara karşı örgütlenmeye başlamış durumda. Özel gibi tanınmış isimlerin bu konuya dikkat çekmesi, halkın gözünde adalet arayışını körüklerken, aynı zamanda ilgili mercilerin de bu konuyu gün yüzüne çıkarmak adına harekete geçmesini sağlıyor.
Sonuç olarak, Özel’in komutanların yargılandığı davalardaki davasının ardından gelişmelerin ne yönde ilerleyeceği merak konusu. Yapılan açıklamalar, Türkiye’nin adalet ve güvenlik anlayışını sorgularken, halk içerisindeki dayanışma ve birliktelik duygusunu da pekiştiriyor. Eğer adalet yerini bulmazsa, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin prestiji ve halkın güvenliği üzerinde kalıcı olumsuz sonuçlar doğurması kaçınılmaz olacaktır.
