Hayat bazen sürprizlerle doludur. Her gün tekrarladığımız sıradan işler, bir anda beklenmedik olaylarla şekillenir. Özellikle sağlık sorunlarıyla yüzleşmek zorunda kalan insanlar için bu durum daha da karmaşık hale gelebiliyor. Gözlerimizi kapatıp geçiştirmek istediğimiz gerçekler, çoğu zaman bir sağlık raporu talebiyle gün yüzüne çıkıyor. İşte bu bağlamda, bir adam birkaç koşturmacanın ardından yaşadığı bir olayı sosyal medyadan paylaştı. Gittiği hastaneden aldığı rapor sonucunda, 7 yıldır "ölü" olarak görüldüğünü öğrendi. Bu durum, sadece kendisini değil, çevresindeki birçok insanı da derinden etkiledi.
Bursa'da yaşayan 45 yaşındaki Zeki Yıldız, bir sağlık kontrolü için hastaneye gitti. Hekimlerin, sağlık durumu hakkında daha fazla bilgi edinmek amacıyla birkaç teste tabi tutması gerekti. Zeki, işlemler sırasında tüm sonuçlarının normal çıktığını düşündü ve kaygılanmadan hastaneden ayrılmak üzeriyken, doktorun kendisini tekrar içeri çağırmasıyla neye uğradığını şaşırdı. Doktor, yüzünde bir ifadeyle “Üzgünüm, ama kayıtlara göre siz 7 yıldır ölü gözüküyorsunuz” dedi. Bu durum, Zeki Yıldız’ı adeta şoka soktu. İlk başta, durumu komik buldu ve bunun bir şaka olduğunu düşündü; fakat doktorun ciddi yüz ifadesi her şeyi değiştirdi. Yıldız, hemen sağlık kayıtlarını inceledi ve durumun ciddiyetini anladı.
Zeki, durumun nasıl böyle olduğuna dair birçok spekülasyon ve teori geliştirdi. Ölü olarak kaydedilmesinin sebebini öğrenmek için gerekli araştırmaları yapılmasını talep etti. Ailesinin bu sürece dahil olmasıyla birlikte, 7 yıldır "ölü" olarak görülen şahsın yaşamını ispatlamak için çeşitli belgeler toplandı. Resmi dairelerle yapılan işlemler sonucunda, yalnızca ruhsat, kimlik ve sağlık belgelerinde değil, diğer tüm resmi kayıtlarda da Zeki’nin ölüm tarihi 7 yıl öncesi olarak görünüyordu. Bu durum, sadece Zeki’nin hayatını değil, aile içindeki birçok ilişkiyi de etkilemişti. Eşinin, çocuklarının ve diğer aile üyelerinin de Zeki’nin "ölü" olduğuna inanması, onların hayatlarını zorlaştırmıştı. Bu süreç, gün geçtikçe Zeki’nin psikolojik durumunu da olumsuz etkilemeye başlamıştı.
Zeki Yıldız, başından geçen bu olayı sosyal medya aracılığıyla duyurduktan sonra birçok kişiden dayanışma mesajları aldı. İnsanların empati yapması onu bir nebze de olsa rahatlattı. Ancak durumun çözülmesi için yapması gereken birçok şey olduğunu biliyordu. Resmi işlemleri hızlandırmak amacıyla avukat tutmaya karar verdi. Artık Zeki, yalnızca varlığını kanıtlamakla kalmayacak, aynı zamanda 7 yıl süren bu haksızlığın giderilmesi için elinden geleni yapacaktı. Zeki’nin avukatı, konunun mahkemeye taşınabileceğini ve resmi belgelerde düzeltme yapılması için yasal yolların izlenmesi gerektiğini belirtmesi üzerine, Zeki’nin durumu iyice karmaşık bir hale geldi.
Hastaneye ve resmi kurumlara yapılan başvurular sonrası Zeki’nin dosyasındaki hatanın, bir sistem hatasından kaynaklandığı açıklandı. Yıldız, aslında bu yanlışlığın gün yüzüne çıkmasıyla birlikte hakimiyetinin yeniden sağlanmasını bekliyordu. Ancak bu süreçte karşılaştığı zorluklar, yalnızca kanıt sunma ile sınırlı kalmayacak, aynı zamanda birçok insanın Zeki’yi "ölü" olarak gördüğü hayatta etkileri olacaktı. Hastaneye başlarda sadece rutin bir sağlık kontrolü için gelen Zeki, şimdi bir mahkeme serüvenine girecekti. Yaşadığı olay, pek çok insanın gözünde bir üzüntü kaynağı olmaktan çok daha fazlasıydı. Kendi hayatında yaşadığı derin kayıpların yanı sıra, birçok resmi süreç ve belirsizliğin de peşini sürüklediği bir yolculuğa adım atmış oldu.
Sonuç olarak, Zeki Yıldız'ın hikayesi, hayatta her an karşımıza çıkabilecek beklenmedik durumları ve sistemsel hataların bireylerin hayatlarını nasıl etkileyebileceğini gösteriyor. Sadece bir sağlık raporu almak için çıktığı yolda, insanın varlığını kanıtlama çabasına dönüşen bir hikaye, toplumu düşündürmeli ve benzer durumlarla karşılaşmamak adına sistemlerin ne denli dikkatli çalışması gerektiğine dair önemli bir mesaj taşımaktadır.