Eski ABD Başkanı Donald Trump, beyaz saraydan yaptığı son açıklamalar ile gündem yaratmaya devam ediyor. Trump, belli bir süre içinde gerçekleştirdiği değişimlerin, ABD'nin tarihinde kaydedilen en köklü dönüşümler arasında yer aldığını ifade etti. Bu iddialı beyanat, hem destekçileri hem de muhalifleri arasında geniş yankılar uyandırdı. 100 gün gibi kısa bir sürede gerçekleştirdiği değişimlerin kapsamı ve etkileri üzerine oldukça fazla tartışma yaşanmakta. Peki, Trump gerçekten 100 günde 100 yılın değişimini gerçekleştirdi mi? İşte bu süreçte yaşanan gelişmeler ve bunların etkileri.
Trump, göreve geldiğinden bu yana birçok alanı kapsayan ekonomik ve sosyal reformlar gerçekleştirdi. İlk olarak, vergi reformu ile dikkat çekti. 2017 yılında hayata geçirilen büyük vergi değişiklikleri, birçok işletmeyi ve bireyi doğrudan etkiledi. Vergi oranlarını düşürerek orta sınıfın alım gücünü artırmayı hedefleyen Trump, bu adımının ülke ekonomisini canlandıracağını savundu. Ayrıca, enerji politikasında yaptığı köklü değişiklikler ile ABD’yi enerji bağımsızlığına bir adım daha yaklaştırdığını öne sürdü.
Sağlık alanında da önemli değişimler gerçekleştiren eski başkan, Obamacare olarak bilinen sağlık yasasının bazı kısımlarını revize etti. Yüksek sağlık primleri ve katkı payları konusundaki eleştirilerle başa çıkmak amacıyla yeni bir sağlık yasası tasladığını duyurdu. 100 gün içinde sağlık sisteminde devrim yapmayı hedeflediğini belirten Trump, bu süreçte sigorta şirketleriyle gerçekleştirdiği müzakerelerin meyvelerini toplamaya hazır olduğunu ifade etti.
Trump’ın 100 günde gerçekleştirdiği değişimler yalnızca iç politikada değil, dış politikada da kendini gösterdi. Özellikle Kuzey Kore ile olan ilişkileri, geçmişte olduğu gibi gergin bir seviyede yürütmek yerine, Trump’ın diplomasi ile çözülebileceği mesajı verildi. Bu süreçte Kim Jong-un ile gerçekleştirdiği zirveler, dünya genelinde dikkatler üzerinde yoğunlaşmasına sebep oldu. Ayrıca, Orta Doğu politikasında da önemli hamleler yaparak, ABD'nin bu bölgede daha etkin bir rol üstlenmesini sağlamaya çalıştı.
Trump’ın göçmen politikaları da bu 100 gün içinde büyük tartışmalara neden oldu. Ülke sınırlarını daha güvenli hale getirmek amacıyla yapılan düzenlemeler, göçmen hakları savunucuları tarafından eleştirildi. Ancak Trump, bu önlemlerin Amerikalıların güvenliği için gerekli olduğunu savunarak, Amerikan toplumunda illegal göçün azaltılacağına dair bir güvence vermeye çalıştı.
Sonuç olarak, Trump’ın 100 günde gerçekleştirdiği köklü değişimlerin etkileri, ABD içinde ve dışında oldukça geniş bir yankı uyandırdı. Ekonomik, sosyal ve politik alanlarda yaptığı değişimlerin uzun vadeli sonuçlarını görmek için zamana ihtiyaç olduğu kesin. Ancak, Trump’ın bu dönemi, Amerikan tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kaydedilebilir. Destekçileri, ona duydukları inancı güçlendiren bir dizi reformla bu süreçte bulunduklarını hissederken, muhalefet ise bu değişimleri eleştirerek daha sürdürülebilir çözümler sunulması gerektiğini savunmakta. Zamanla, bu değişimlerin ne kadar etkili olduğu daha net bir biçimde anlaşılacak.
