Orta Doğu'daki gerginlikler sürerken, Ürdün, Mısır ve Fransa'dan gelen yeni bir ateşkes çağrısı, Gazze'deki insani krizin derinleşmesini önlemek amacıyla gündeme geldi. Bu ülkeler, mevcut çatışmaların durdurulmasının bölgedeki barış ve istikrar açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry ve Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna'nın bir araya gelerek yaptıkları bu ortak açıklama, uluslararası toplumun dikkatini yeniden Gazze’ye çekmeyi amaçlıyor.
Bu üç ülke, özellikle son günlerde artan çatışmaların, hem Gazze'deki sivil halkı hem de komşu ülkeleri tehdit ettiğine dikkat çekti. Ortak bildiride, “İnsani durum bu kadar vahimken savaşın sürmesi kabul edilemez,” ifadesi öne çıktı. Ürdün, Mısır ve Fransa'nın liderleri, tarafları diyalog masasına oturmaya ve kalıcı bir ateşkes sağlamaya davet etti. Bu, hem insan hayatını korumak hem de uzun vadeli barış çözümünü desteklemek amacı taşımaktadır.
Ateşkes çağrısının arka planında, uluslararası toplumun duruma müdahil olmasının gerekliliği yatıyor. Ürdün’ün, Mısır’ın ve Fransa’nın birlikte hareket etmesi, durumu daha da kritik hale getiren ekonomik ve sosyal faktörleri göz önünde bulundurarak önemli bir adım olarak nitelendiriliyor. İstanbul Forum'unda yapılan bir basın toplantısında konuşan güvenlik uzmanları, “Uluslararası toplum, Gazze’yi yalnız bırakmamalı ve bu sorunu çözmek için daha aktif bir rol üstlenmelidir,” dediler.
Uzmanlar, bölgedeki barışın sağlanması için yalnızca askeri çözümlerin yeterli olmayacağını, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve siyasi reformların da hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyor. “Temel sorunların çözümü olmadan, ateşkesin sürdürülebilirliği tartışmalı olacaktır,” diyen analizciler, insani yardımların hızlandırılması gerektiğinin altını çiziyor.
Sonuç olarak, Ürdün, Mısır ve Fransa'nın birlikte attığı bu adım, Gazze'deki çatışmaların sona erdirilmesi ve insanlık dramının önlenmesi için umut vadeden bir çağrı niteliği taşıyor. Uluslararası toplumun bu noktada üzerine düşeni yapması ve bölgesel barış için önemli katkılarda bulunması bekleniyor. Ayrıca, bu ülkelerin liderliği, diğer uluslararası aktörler için de bir örnek teşkil edebilir.